Kayıtlar

CEZANIN ERTELENMESİ NEDİR?

Resim
Ceza Erteleme Nedir? ( TCK 51 ) Ceza yargılamasında işlediği suçtan dolayı 2 yıl veya daha az süreyle hapis cezası alan kişinin cezası ertelenebilir. Cezanın ertelenmesi kararında hükmedilen ceza, ceza infazında infaz edilmez uygun bir müddet boyunca denetime tabi tutulur. İnfazın Ertelenmesi kurumu Cezanın Ertelenmesinden farklıdır. İnfazın ertelenmesinde kesinleşen hapis cezasının cezaevinde infaz edileceği tarihin ertelenmesidir. İnfazın ertelenmesi kurumu, hükümlünün bazı şahsi nedenlerle cezaevine giriş tarihini erteleyerek cezanın infazı için hazırlık yapmasını temin etmektedir. İnfazın ertelenmesine, infaz savcılığı tarafından karar verilmektedir. Cezanın Ertelenmesinde ise ceza, cezaevinde infazı gerçekleştirilmez denetime tabi tutulur. Kanunda yazan şartlar gerçekleşmiş ise hakim kararı ile cezanın ertelenmesine karar verilebilir ancak bu karar hakimin takdirine kalmıştır eğer sanığın pişman olduğu kanaatine varılırsa cezanın ertelenmesine karar verilebilir. Hükümlün...

SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

Resim
Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma  özel  ve  nisbi  boşanma sebeplerindendir. Mutlak boşanma sebeplerinden olmadığı için hakimin takdir yetkisi bulunmaktadır.  TMK madde 163'de düzenlenmiştir. Buna göre; "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir." SUÇ İŞLEME NEDENİYLE BOŞANMA DAVASININ AÇILABİLMESİ İÇİN İŞLENEN SUÇUN NİTELİĞİ NASIL OLMALIDIR? Buradaki suçtan kastedilen; ahlak düzeninin daha yüksek bir şiddetle reddettiği, meydana çıktığında normal olarak insanın yüzünü kızartan suçlardır. Örneğin; hırsızlık, dolandırıcılık, ırza geçme, güveni kötüye kullanma, sahtecilik, kalpazanlık, kaçakçılık, zimmet vb. Yani işlenen suç küçük düşürücü olmalıdır. Kazayla bir kişinin ölümüne sebep olma durumunda küçük düşürücü bir suçtan bahsedilemez. İşlenen bu yüz kızartıcı suçun evlilik bi...

HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

Resim
Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma  özel  ve  mutlak  boşanma sebeplerindendir. Mutlak boşanma sebeplerinden olduğu için ispatı halinde boşanmanın gerçekleşmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Yani hakimin takdirinde değildir.  Hayata kast, eşlerden birinin diğer tarafın hayatına karşı yapmış olduğu acı netice doğuran davranışlarıdır. Pek kötü veya onur kırıcı davranış ise onun bedensel ve ruhsal sağlığını tehlikeye düşürecek davranışlardır. Örneğin; eşini hapsetmek, aç bırakmak, dövmek vb.  Bu husus TMK madde 162'de düzenlenmiştir. Buna göre; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur...

ZİNA (ALDATMA) NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

Resim
Zina (aldatma) nedeniyle boşanma davası TMK madde 161'de düzenlenmiştir. Buna göre "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." Zina  mutlak  boşanma sebebidir ve özel boşanma sebeplerindendir. Özel boşanma sebebi olduğu için davacı genel boşanma sebeplerinden biriyle açılan boşanma davasındakinden farklı olarak karşı tarafın kusurlu olup olmadığını ispatlamak zorunda değildir. Burada ispatlanacak olan aldatma eylemidir. HANGİ DURUMLAR ZİNA KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLİR? ➤ Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu karara göre;  " Aynı iş yerinde çalışan bir başka erkekle telefonla görüşme, mesaj gönderme ve bu kişinin arabasına binmiş olma, zinaya delalet eden davranışlar niteliğinde değildir. Zina sübut bulmamıştır. Açıklanan nedenle davalı-davacının zina sebebine...

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI

Resim
Anlaşmalı boşanma TMK madde 166'da evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının bir türü olarak düzenlenmiştir. TMK madde 166/3 gereğince "Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz." ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR? ⇨Evlilik resmi nikah tarihi itibariyle en az 1 yıl sürmüş olmalıdır.  ⇨Taraflar ma...

YURTDIŞINDA GERÇEKLEŞEN BOŞANMANIN TÜRKİYE'DE TANINMASI

Resim
TANIMA TENFİZ DAVALARI Türk vatandaşları yaşadıkları ülkede yapılan hukuku işlemlerin, o ülke mahkemelerinin vermiş olduğu kararların Türkiye’de hüküm ve sonuç doğurabilmesi için Tanıma ve Tenfiz davalarına ihtiyaç duymaktadırlar. a. Tanıma: Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. MÖHUK(M.58) b. Tenfiz: Yabancı bir mahkeme kararının tenfizi ise onun icra edilebilirliği demektir. Yani ilamın yerine getirilmesi ile ilgilidir. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.MÖHUK(M.50) - TANIMA VE TENFİZ DAVALARINA GENEL BAKIŞ: a. Tanıma ve Tenfiz davaları mutlaka usulüne uygun davetiyeyle birlikte açılacak duruşma yapılarak görülür, evrak üzerinden karar verilemez. b. Dava ...

5809 SAYILI ELEKTRONİK HABERLEŞME KANUNU’NA AYKIRILIK SUÇLARINDAN M.56’nın İNCELENMESİ

Resim
SAHTE CEP TELEFONU HATTI AÇMA 5809 SAYILI ELEKTRONİK HABERLEŞME KANUNU’NA AYKIRILIK SUÇLARINDAN M.56’nın İNCELENMESİ 5809 sayılı elektronik haberleşme kanunu madde 56’da özellikle telefon bayiliklerinin düzenlemiş oldukları abonelik sözleşmeleri hakkında gerçekleştirilen hangi eylemlerin suç teşkil edeceği düzenlenmiştir. Buna göre; (1) Abone kimlik ve iletişim bilgilerini taşıyan özel bilgiler ile cihazların elektronik kimlik bilgilerini taşıyan her türlü yazılım, kart, araç veya gereç yetkisiz ve izinsiz olarak kopyalanamaz, muhafaza edilemez, dağıtılamaz, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla kullanılamaz. (2) İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez. (3) Abonelik tesisi için gerekli kimlik belgeleri örneği alınmadan işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik kaydı yapılamaz. (4) Abonelik tesisine ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından yön...